DOKUZ AY SÜREN ÜLKEMİZİN TAPUSU LOZAN (6)

Haz 17, 2025 - 12:32
 0  0
DOKUZ AY SÜREN ÜLKEMİZİN TAPUSU LOZAN (6)
Önceki yazılarımı okumayanlar için bugünkü yazıma alıntı yaparak başlamak istiyorum. Yazımın başlığını Lozan antlaşması zafer mi, hezimet mi diye yazabilirdim. Ancak milletçe olumlu veya olumsuz çok tepki gören bu zafer ve hezimet sözcüklerini bilerek yazmadım. Çünkü, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu tarafından, Lozan antlaşmasının bir hafta veya bir ay gibi kısa bir zamanda imzalandığı sanılıyor. Ayrıca bu antlaşmayı sadece İsmet İnönü’nün tek başına ve kimseye danışmadan imzaladığı propagandası yapılıyor. 5 yıl önce vefat eden feslinin Lozan antlaşması konusunda hezimet ve keşke ‘Yunan kazansaydı’ söylemine inanan da, buna çok kızan da var. Maalesef bu feslinin söylemine devleti yönetenler de ‘ Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturdular, Lozan’da masaya oturanlar, o anlaşmanın haklarını vermediler, Lozan’da toprak kaybı olduğunu, 12 adanın alınmadığı gibi söylemlerle de fesli’nin çıkışına, zaman zaman destek verdiler. Lise ve Üniversite’de eğitim- öğretim gören Türk gençliğine Lozan Antlaşması konusunda yeterli bilgi verilmiyor. Ben şahsen Lozan Konferansı hakkındaki bilgileri yıllar sonra kendi araştırmalarımla öğrendim. Bugünkü yazımda Hukukçu, Siyaset Bilimçisi ve Diplomat Alev Çoşkun’un ‘Diplomat İnönü Lozan’ adlı 500 sayfalık kitabından Lozan’ın safhalarından kısa alıntılar yaparak siz okuyucularımın bilgisine sunacağım. Önceki yazılarımda Lozan Konferansının teşekkülü, katılan delegeler ve Başdelege İsmet İnönü’nün tarihsel ve kişisel özellikleri hakkında bilgileri aktarmıştık. Bu hafta Lozan Konferansı ile ilgili kaleme alacağımız konu; “Çalışma Düzeni ve Yöntem Sorunu” olacak. Lozan Konferansı’nın ikinci günü çalışmaları, 21 kasım 1922 Salı sabahı Uşi Şatosu’nda, Lord Curzon’un başkanlığında başladı. Uluslararası bir konferans olan Lozan Konferansı’na 15’e yakın devlet katılmıştı. Konferansa katılan devletler o günkü durumlarına göre temelde üç gruba ayrılmaktaydılar. Davet eden ülkeler: İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya. Bu ülkeler tanım olarak Birinci Dünya Savaşı’nın galipleridir. Davet edilen ülkeler: Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Sırp-Hırvat- Sloven devleti. Boğazlar rejimi için çağrılan devletler: Sovyet Rusya ve Bulgaristan. Ayrıca gözlemci olarak ABD’dir. Oturma Düzenine İtiraz: İlk çalışma günü, dokuz devletin delegeleri, çok sayıda danışmanla katıldıkları için delegeler masaya dağıtılmıştı. İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya bir masada oturuyordu. Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan delegelerinin oturduğu masada yer verilmişti. Bu durum Türkiye’nin savunduğu eşitlik ilkesine ters düşüyordu. Müttefikleri üstün duruma getiren bu oturuş düzenine İsmet Paşa itiraz etti. Curzon ve diğer delegeler İnönü’ye karşı çıktılar. Tartışma uzadı ve sonunda oturma düzeni değiştirildi. Türk delegeler kurulu İsmet İnönü, Rıza Nur ve Hasan Saka İngiliz, Fransız ve İtalyan delegeleriyle aynı masaya oturdular. Lozan’daki her gelişme Ankara’ya bildiriliyordu. İsmet Paşa bu durumu da aktardı. Mustafa Kemal bu davranıştan dolayı onu özel telgrafla kutladı. Hazırlanan tüzük taslağının ilk maddesinde, konferansa “Doğu Meselesi Hakkında Konferans” adı verilmişti. İsmet İnönü bu tanımlamaya itiraz etti ve sadece “Lozan Konferansı” isminin kullanılmasını istedi. İsmet Paşa bu isme itiraz ederken, yüzyıllarca Avrupa devletlerinin kullandıkları “ Doğu Meselesi”, “Hasta Adam” ve “Türkleri Asya’ya geri sürmek” ifadesinden kaçınmak istiyordu. Türk delegasyonu “Doğu Meselesi” denilince çok geriliyordu. Müttefikler ve özellikle İngiltere ise bu konferansı yapılacak kimi düzeltmelerle Serv Antlaşması’nın bir yeni şekli olarak görüyorlardı. Sonunda uzlaşma sağlandı ve konferansın resmi adı “ Yakındoğu Sorunları Hakkında Lozan Konferansı” oldu. Konferansta “Fransızca ve İngilizce konuşulacak; hangisi konuşulmuşsa, öteki dile tercüme edilecek” deniliyordu. İsmet Paşa bunu kabul etmekle birlikte “ Türkçenin de konuşulmasını” istedi. Tüzük taslağında, İngiltere, Fransa ve İtalya’nın davet eden ülkeler olarak konferansa sırasıyla başkanlık yapmaları öngörülmüştü. İnönü Türkiye’nin de başkanlık yapması istedi, ancak kabul edilmedi. Komisyon üyeleri İngiltere, Fransa ve İtalya sınırlar, Boğazlar Rejimi, Askeri sorunlar, yabancılar, Azınlıklar, Hukuk Konuları, Mali ve Ekonomik Sorunlar ve Kapitülasyonlar komisyonlarını kendi aralarında paylaşmışlardı. İsmet Paşa bu düzenlemeye itiraz etti, bir komisyon başkanlığının Türk delegasyonuna verilmesini istedi. Lord Curzon, ileride oluşturulacak bir komisyon başkanlığını Türk kuruluna verileceğini bildirerek uzlaşıcı bir tavır takındı. Devam edecek

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenmeme Beğenmeme 0
Sevgi Sevgi 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0